“Sevenlerinin Anlatımıyla Rüknettin Küçükçalı, Bir Duayenin Hayat Hikayesi” Kitabı Okurlarıyla Buluşuyor
Türkiye iklimlendirme ve tesisat sektörünün duayen isimlerinden Rüknettin Küçükçalı, 9 Temmuz 2022 tarihinde aramızdan ayrılmıştı. Vefatı sektörü yasa boğmuş, yeri doldurulamaz bir boşluk yaratmıştı. Tek evladı, meslektaşı Güneş Bayram (Küçükçalı), hem tüm sevenlerinin yüreklerini ısıtmak, hem de yeni nesilleri güçlü bir başarı öyküsüyle motive etmek için “Sevenlerinin Anlatımıyla Rüknettin Küçükçalı, Bir Duayenin Hayat Hikayesi” başlığını taşıyan kitabı sektöre armağan ediyor. ISISAN’ın 33’üncü ve son kitabı olarak okurlarıyla bulaşacak kitap için Güneş Bayram, şu bilgileri veriyor…
Rüknettin Küçükçalı hakkında…
Babam 2 Eylül 1950 yılında Elazığ’da dünyaya gelmiş, çocukluğunun büyük kısmını Malatya’da geçirmiş ve 1967 yılında İTÜ Makine Fakültesi’nde eğitim hayatına başlamıştır.
Babam 1971 yılında Türbosan, 1972 yılında Sungurlar ve 1974 yılında Tokar’da çalışmaya başladı. Çok genç bir yaşta Tokar’ın, Tepebaşındaki Etap otel şantiyesinde klima dahil bütün tesisat işlerinin yapımında şef olarak görev yapmış ve şantiyeyi bitirmiştir. Otelin bitmesiyle birlikte babam tesisat okulunu bitirmiş ve deneyimli bir tesisat mühendisi olmuştur. 1975 yılında Fatih’de Isısan firmasını kurmuştur. İlk once Türk Demirdöküm’ün bayisi olmuş, daha sonra doğalgazın geleceğini görüp, Alman markası olan Buderus firması ile 1989 yılında çalışmaya baslamıştır. Buderus’un distribitörlüğünü aldıktan sonra 1991 yılında Man, Reflex ve Maxitrol, 1991 yılında Goodman, Elicent, Dynair ve Aeroflo, 1998 yılında ITM ve Amana, 2000 yılında Spirovent ve Sempa, 2002 yılında Highlife ve Dreizler en son olarak da 2007 yılında Daikin distribütörlükleri alınıp, Isısan firması, ısıtma,soğutma ve havalandırma sektöründe tek bir çatı altında toplanan bir çözüm merkezi haline gelmiştir. Satış ve pazarlamada, çalışır halde malzemelerin sergilendiği showroomlarla, 100% müşteri memnuniyetiyle, geniş bayi ve servis ağı ile, stok ve finansal yapısı ile fark yaratmıştır. TTMD’nin kurulmasından, Isısan toplantılarına, yayınlanan 250 teknik makale, sempozyum ve kongrelerde 20 bildirim, sektör ile ilgili teorik ve pratik bilgilerin olduğu 32 kitap yazılmış ve 2007 yılında Isısan Akademi kurulmuştur. 2009 yılında hisselerin Bosch firmasına satılıp, 2500 kişinin katıldığı görkemli bir veda gecesinden sonra bir daha iş hayatına hiç dönmemiştir.
Kitapta neler bulacağız?
Kitap dolu dolu yaşanan 72 yılın anısına, 72 bölümden oluşmaktadır. “Isısan öncesi” kısmında çocukluğundan, gençliğinden, üniversite yıllarından ve üniversite yıllarındaki çalışma hayatından bahsedilmiştir. Isısan’ın kurulması ve Buderus distribütörlüğünün alınması anlatıldıktan sonra, “Fark yaratmak”, “Satış ve pazarlama” ve “Isısan kültürü” ele alınmıştır. Daha sonra “Yatay yönetim”, “Isısan takımı” ile yönetici kişiliğine değinilmiş, ardından amcam “Nurettin Küçükçalı” için ayrılmış bir bölümden sonra da “Egitimlerden”, “Vatanseverliğinden” ve 33’üncü yılın sonunda hisselerin satışı ve Isısan’ın devri ile iş hayatı ile ilgili kısım bitirilmiş, özel hayatına geçirilmiştir. Mütevazi oluşundan, laz fikralarına olan merakına, doğaya olan düşkünlüğünden, dostlarına ve son olarak da yaşadığı küskünlükler anlatılmıştır. “Baba gibi olmak” ve “Güneş’in babası” bölümleriyle de kitap sonlandırılmıştır.
Kitap, okurlarıyla nasıl buluşacak, kitaba erişim nasıl olacak, dağıtım kanalları ne olacak?
Kitap, ücretsiz olarak 530 290 85 36 numaralı telefondan, whatsapp veya mesaj ile ayrıca kitaprk@rkplaza.com adresinden e-posta ile talep edilerek ulaşılabilinecek.
Son olarak, Isısan’da çalışmış bir makine mühendisi olarak, Isısan ve Rüknettin Küçükçalı’yı bize anlatabilir misiniz?
Isısan bir okul gibiydi. Başta babam olmak üzere herkesin birbirine bilgisini ve tecrübesini aktardığı, yardım ettiği, kıskançlığın olmadığı, güvenli ve sıcak bir ortamdı. Babamın, ben de dahil çok insanı eğittiğine, iş ahlakını verirken aslında “Doğruluk ve dürüstlüğün” önemini vurguladığına ve çok çalışarak başarıya ulaşılabileceğini öğrettiğini düşünüyorum. Sevgi olmadan öğretme ve öğrenme olamaz. Sinirli ve kontrolcu yapısına rağmen, gençlere ve etrafındaki herkese “Baba gibi olmuştur.” Sözlerimi Güler Demirkan röportajından bir alıntı ile bitirmek isterim: Rüknettin Bey, mutfak görevlisi veya satış mühendisi ayrımı yapmadan, hiç kimseyi sınıflamadan yanında çalışanlara değer verir, bunu da çok iyi hissettirirdi. Herkesle bir arkadaşı, dostu gibi sohbet eder, özel hayatlarıyla ilgilenir, sorunlarını dinler, çözüm bulmaya çalışırdı. Sıkıntılarımı sorar, dinler ve destek olmaya çalışırdı, tıpkı bir “Baba” gibi… İlkokul mezunuyum, ama Rüknettin Bey’den çok şey öğrendim, O benim okulum oldu.”
